Gazze Şeridi’nde devam eden kriz, İsrail’in hastanelere yönelik saldırıları ile daha da derinleşiyor. 22 gündür süren çatışmalarda, İsrail’in özellikle sağlık sistemini hedef alarak Filistin halkını göç etmeye zorladığı iddiaları dikkat çekiyor. Sağlık hizmetlerinin çökertilmesi, Filistinliler için hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştırıyor.
İsrail’in Gazze’deki Sağlık Tesislerine Yönelik Saldırıları
İsrail ordusu, son üç hafta içinde Gazze’nin kuzeyindeki Kemal Advan, Endonezya ve El-Avde hastanelerine ağır saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, hastanelerdeki ilaç ve yakıt stoklarının kritik seviyeye düşmesine neden oldu. Sağlık sisteminin kasıtlı olarak işlevsiz hale getirilmesi, Filistinlilerin bölgeyi terk etmeleri için baskı oluşturuyor.
Hastaneler ve Sağlık Ekipleri Hedefte
Bölgedeki sivil halkın temel sağlık ihtiyaçlarına erişimi giderek zorlaşıyor. Hastaneler ve ilk yardım ekipleri, ağır saldırıların ve ablukaların doğrudan hedefi haline geldi. İsrail, hastanelere tıbbi malzeme ve ilaç girişini engelleyerek Filistin halkını çaresiz bir duruma düşürmeyi amaçlıyor.
“Ölmek ya da Gitmek” Seçimiyle Karşı Karşıya Bırakılan Filistinliler
Meşru Beyt Lahiya bölgesinden ayrılmayan Mahmud Nassar, İsrail’in her türlü baskı yöntemini kullanarak Filistin halkını göçe zorladığını belirtiyor. “Önce yiyecek ve su girişini engellediler, ardından yoğun hava ve kara saldırıları düzenlediler. Son olarak da sağlık hizmetlerini durma noktasına getirdiler. Amaçları, buradaki halkı göçe zorlayarak bölgeyi İsrail yerleşimlerine açmak.” diyor.
Sağlık Hizmetlerinin Çökertilmesi Filistinlileri Göç Ettirme Planının Bir Parçası Mı?
İsrail ordusunun saldırıları sonucu, ambulanslar ölü ve yaralıları hastanelere taşıyamaz hale geldi. Bu durumda yaralıların taşınması sorumluluğu bölgedeki vatandaşlara yüklenmiş durumda. Beyt Lahiya, Cibaliya, Tel ez-Zater ve El-Alemi gibi bölgelerde yaşayan binlerce Filistinli, temel sağlık hizmetlerine erişimde büyük zorluklarla karşılaşıyor.
Uluslararası Yardım Çağrıları
Beyt Lahiya halkından Ahid el-Mısri, kuzeydeki Filistinlilerin hayatının büyük tehlike altında olduğunu ve sağlık hizmetlerinin durmasının krizi daha da derinleştirdiğini belirtiyor. “Sağlık ve ilk yardım hizmetlerinin aksaması, kara saldırılarının ilk gününden bu yana açlık ve susuzlukla mücadele eden halk için en büyük sorun.” diyen el-Mısri, uluslararası kuruluşlara acil yardım çağrısında bulundu.
Filistin Halkı Direnişi Sürdürüyor
Filistinlilerin büyük bir kısmı, her türlü baskıya rağmen evlerini terk etmeme konusunda kararlı. Beyt Lahiya’daki direnişçiler, “Savaşın başında kabul etmediğimiz bir şeyi, şimdi de kabul etmeyeceğiz.” diyerek İsrail’in bu baskılarına boyun eğmeyeceklerini ifade ediyor.
Gazze’deki Sağlık Kuruluşları Büyük Tehdit Altında
Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilisi Munir el-Burş, 10 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin kuzeydeki Kemal Advan, El-Avde ve Endonezya hastanelerini kuşatarak tahliyelerini talep ettiğini bildirdi. Ayrıca sağlık ekiplerinin çalışmasını engelleyerek tıbbi malzeme girişini durdurduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Uyarılar
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 20 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsrail’in Endonezya Hastanesini bombaladığını ve hastanenin elektriksiz kaldığını açıkladı. Bu saldırı sonucu iki hasta hayatını kaybetti. İsrail’in son iki gündür Kemal Advan Hastanesi’ne yoğunlaşan saldırıları da dikkat çekiyor. 24 Ekim’de hastanenin yoğun bakım ünitesinin bulunduğu üst katların hedef alındığı ve ciddi hasar meydana geldiği bildirildi. 25 Ekim’de ise Kemal Advan Hastanesi’nde yoğun bakımda bulunan iki çocuğun saldırılar sonucu yaşamını yitirdiği açıklandı.
Uluslararası Tepkiler ve Yardım Çağrıları Artıyor
İsrail’in sağlık sistemine yönelik bu saldırıları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar, İsrail’in bu baskılarının durdurulması için çağrılar yapıyor. Filistin halkı, topraklarını terk etmeme konusunda direnmeye devam ederken, dünya kamuoyunun daha fazla destek vermesi bekleniyor.
