Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, gençlerin maruz kaldığı vahşet ve şiddet olaylarına dikkat çekti. Erdoğan, dijital platformlardan yayılan zararlı içeriklerin, sapkın akımların, uyuşturucu ve alkol gibi bağımlılıkların, televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün ve infaz sistemindeki boşlukların bu acıların yaşanmasında rol oynadığını vurguladı. Türkiye’nin bu sorunların üstesinden gelmek için adım atmadığı takdirde, Batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla yüzleşmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Erdoğan, eğitim alanındaki gelişmeleri de dile getirerek, üniversite sayısının 2002 yılında 76’dan 208’e, öğrenci sayısının ise 2 milyondan 7 milyonun üzerine çıktığını kaydetti. Kadınlarda yükseköğretim okullaşma oranının yüzde 14’ten yüzde 51’e yükseldiğini belirtti. Ayrıca, yükseköğretim bütçesinin 2002 yılında 2,4 milyar liradan 341 milyar liraya çıkarıldığını ve öğretim elemanı sayısının 64 binden 185 bine ulaştığını belirtti.
Konuşmasında, üniversitelerdeki uluslararası öğrenci sayısının da önemli ölçüde arttığını vurgulayan Erdoğan, 2002 yılında 16 bin olan uluslararası öğrenci sayısının bu yıl 340 bini geçtiğini söyledi. Misafir öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık katkısının 3 milyar doları bulduğunu ifade etti.
Erdoğan, üniversitelerin işlevlerini yerine getirirken gençlerin karakter gelişimini de ihmal etmemesi gerektiğini belirtti. Eğitim sisteminin milli bir şuurla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti ve gençlerin bilinçli, vicdanlı ve sorumluluk duygusuyla donatılmasının önemini vurguladı.
Erdoğan, Türkiye’nin üniversite sisteminin geçmişte yaşadığı sorunlara ve baskılara dikkat çekerek, bu karanlık günlerin geride kaldığını söyledi. Türkiye’nin genelinde huzur ortamının kökleşmesiyle üniversitelerin asli vazifelerini daha iyi yerine getirmeye başladığını belirtti. Bu kazanımın korunması ve geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak, Erdoğan, Batılı ülkelerin demokrasi dersleri vermesine rağmen, Gazze’deki soykırım gibi olaylarda nasıl bir tutum sergilediklerini eleştirdi. Bu bağlamda, gençlerin popüler kültürün insafına terk edilemeyeceğini vurguladı.