Sultangazi’de meydana gelen silahlı çatışmada yaşamını yitiren 15 yaşındaki Büşra Polat, ailesinin gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Bu trajik olay, bir ailenin yaşadığı acı ve toplumda yarattığı endişeyle dolu.
Silahlı Çatışmanın Ardında Büyük Bir Acı
30 Aralık 2023’te Sultangazi Zübeyde Hanım Mahallesi’nde iki grup arasında çıkan silahlı çatışmada, kurşunlardan biri, otomobilde bulunan 15 yaşındaki Büşra Polat’a isabet etti. Ağır yaralanan genç kız, kaldırıldığı hastanede ne yazık ki yaşamını yitirdi.
Toprağa Verilirken Acı Gözyaşları
Büşra’nın cenazesi, Hz. Ali Cami’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Baba Halis Polat, kızının mezarında duygusal anlar yaşayarak, “Senin ne hayallerin vardı?” diye seslendi. Aile, sadece 4 yıl önce 2 yaşındaki erkek çocuklarını kaybetmişti.
Baba Polat’ın Çağrısı: “Bunu Durdurun, Lütfen!”
Halis Polat, olayı şu sözlerle anlattı: “Bugün benim ailem, yarın başkasının ailesi olabilir. Masum bir çocuktan ne istediniz? Herkesin yardımına ihtiyacımız var. Herkese sesleniyorum, bu durmaları için bize yardım etsinler.”
Acı İtiraf: “Birinin Dur Demesi Gerekiyor”
Polat, bu tür olaylara birinin dur demesi gerektiğini vurgulayarak, “Gündüz ortası kaleşnikofla mahallenin arasında, cumartesi günü bütün çoluk çocuk dışarda. Buna bir dur demeyen bir toplum, maalesef, değişmeyecek.” dedi.
Adalet Talebi: “Allah Belalarını Versin”
Gerekirse assınlar. Başkasına zarar verirse, benim canım gitti, başkalarının canı gitmesin.” ifadelerini kullandı.
Destek İçin Çağrı: “Benim Canım Gitti, Başkalarının Canı Gitmesin”
Halis Polat, duygusal anlar yaşarken, “Herkesten yardım istiyorum. Herkese yalvarıyorum, buna bir dur demeleri lazım. Acımız büyük. Annesi durumu iyi değil. Diğer kızım dün baygınlık geçirdi. Herkesin gözleri önünde, kızımın başına mermi aldığını gördük. Genç kızımdan ne istediniz?” dedi.
Toplum Olarak Bir Dur Demeliyiz
Bu trajik olay, toplumda derin bir etki yaratmalıdır. Silahlı çatışmaların, masum canların kaybına neden olmaması için bir dur demek, hepimizin sorumluluğudur. Büşra’nın ölümü, adalet arayışı ve ailenin acısı, hepimizi düşündürmeli ve toplumsal bir uyanışa yol açmalıdır. Silahsız, güvenli bir gelecek için birlikte durmalıyız.
